Kenya havaalanında fotoğrafı çekilecek çok şey vardı, ülke fakirdi ama herkes güleryüzlüydü.. Bizi karşılayan ve karşılaştığımız andan itibaren çok sevdiğimiz George, bizi 'pole pole' 'hakuna matata' diyerek karşıladı (bunu daha sonra herkesten duyacağımızı bilmiyorduk tabi) veeeeee o gece sadece birkaç tane böcek öldürdüğümüz Hotel Kipepeo'ya bıraktı.. Çok yorgunduk, hemen uyuduk. Uyanınca otel hakkında bilgi veririz, şimdi perişanız.
--------
Günaydın!
Efendime söyleyelim, yolculuk uzundu, karşılama güzel. -Benim (İlknur) başka bir ülkeye gittiğimin farkında olduğum ilk gezimdi, sevgilimin çok ! Kıskanmıyorum, peşine takılmayı düşünüyorum. :) - Havaalanını fotoğraflamak şaşkınlıktan aklıma gelmedi, 15 yıl falan öncesinin bilgisayarları çalışmaz durumda vize işlemlerinin yapıldığı masalarda yatıyor, çalışan gülür yüzlü iki memur ise el işi işlemleri gerçekleştiriyorlardı. Gezinin sonrasını tahmin edememenize neden olan bir kasvet te vardı !
Efendim George'un kendisini tanımamız için isim yazıdığı pankartın fotoğrafını çekmiş olmayı isterdim en çok.. Ne güzel olurdu.. Sonra bizi kaptığı gibi otele görtürdü resepsiyondaki güler yüzlü bayan işlemlerimizi hallettikten sonra, Georga ile ertesi sabah/öğlen tok karınla 12:00'de buluşmak üzere vedalaştık. Efendim odamıza gittik, etrafı kolaçan ettik, bir kaç zararlı mı zararsız mı emin olmadığımız ufak böcekcikleri öldürdük, öldürmek zorundaydık. Ben kolumdan sivrisinek savarımı hiç çıkarmadım, sevgilimse hiç takmadı ama aşılarımız tamdı. Ha gidecek olursanız, aşıları yaptırmak zorunda değilsiniz, tabii bizim gittiğimiz bölgeye gittiğiniz sürece.
Biranın adı Tusker, tadı gerçekten çok güzel!
Bi sürü kapağımız var, bakalım hangi süprizlere konu olacaklar..
